Monday 27 October 2014

Eylül - 2014

Ben - Aaa kedicikler başladı
Elora - Hayır baba onlar Pim Ve Pom


Ben - Hadi çorbanı ye yoksa kuşlar gelir yer (çocuk kandıracağız ya,"köftelerin ağlar"dan sonra dersimi almamışım belli ki)
Elora - Ben burada hiç kuş göremiyorum baba?

-Teşekkürler yemiyecem, sonra yerim olur mu baba?

-Baba bana bir iyilik yapar mısın?

-Arabaya zıpla da gezdireyim seni.

Ben - Arabayı tamir et hadi
Elora - Önce nereden başlayacağım?

-Napıyorsun anane, gözüme ışık geliyordu neredeyse (ananesi perdeyi açınca)

-Vantilatör - Oneee, twooo, lator (Bu ayın bombası buydu herhalde, Türkçe kelimeyi İngilizce kelimelerle heceledi:)

Ben - Bu nedir bir ayı mı?
Elora - Evet bildin

Elora - Baba bana köfte patates ve ayran alır mısın?
Ben - Ama daha sabah kızım kahvalti edeceğiz.
Elora - Ama kokusu geldi bak?
Ben - Neyin?
Elora - Köfte, patates ve ayranın

Bu ay öksürük ve burun tıkanıklıkları ile geçtiği için gece pek rahat uyuyamıyordu, sürekli burnundan nefes almaya çalıştığı için de öksürerek uyanıyordu. Uyurken kulağına aşağıdaki gibi fısıldadım, o da uyurken cevap verdi.

Ben - Burnundan nefes alma, ağzından al, aç ağzını
Elora - (Ağzını açarak)Aaaaaaa...Hiçbir şey olmadı baba (dedi ve uyumaya devam etti:)

Ben - Rüyanda tavşanlar gör, minik minik öpsünler seni (gece yatarken böyle dedim)
(Sabah olunca)
Elora - Baba rüyamda tavşanları gördüm....Ama beni öpmedilerrr (bozulmuş:)

Bu ayın en büyük olayı da anaokuluna başlamış olması:)İlk gün annesi kapı arasından gizlice şu fotoğrafı çekmiş.



No comments:

Post a Comment